SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CUM’A

<< 489 >>

باب: من أين تؤتى الجمعة، وعلى من تجب.

15. Cuma Namazının Kılınmasının Farz Olmasına Sebep Olan Uzaklık, Cuma Namazı Kimlere Farzdır?

 

-لقول الله جل وعز: {إذا نودي للصلاة من يوم الجمعة}. /الجمعة: 9/.

Bu hüküm "Ey iman edenler, Cuma günü namaza çağırıldığı zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun [Cuma, 9] âyetine dayanır.

 

وقال عطاء: إذا كنت في قرية جامعة، فنودي بالصلاة من يوم الجمعة، فحق عليك أن تشهدها، سمعت النداء أو لم تسمهعه.

Ata şöyle demiştir: "Görevlileri ve birbirine yakın binaları olan köylerden (el-karyetü'l-câmia) birinde iken Cum'a ezanı okunsa, ezanı duysan da duymasan da, bu namaza katılmak senin boynunun borcudur."

 

وكان أنس رضي الله عنه في قصره، أحيانا يجمع وأحيانا لا يجمع، وهو بالزاوية على فرسخين.

Enes İbn Malik kasrında iken Cum'a namazlarını bazen kıldırır bazen de kıldırmazdı. Onun kasrı Basra'ya İki fersah uzaklıktaki ez-Zâviye'de bulunuyordu.

 

حدثنا أحمد قال: حدثنا عبد الله بن وهب قال: أخبرني عمرو بن الحارث، عن عبيد الله بن أبي جعفر: أن محمد بن أبي جعفر بن الزبير حدثه، عن عروة بن الزبير، عن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم قالت: كان الناس ينتابون يوم الجمعة من منازلهم والعوالي، فيأتون في الغبار يصيبهم الغبار والعرق، فيخرج منهم العرق، فأتى رسول الله صلى الله عليه وسلم إنسان منهم وهو عندي، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (لو أنكم تطهرتم ليومكم هذا).

 

[-902-] Aişe (r.anha)'dan nakledilmiştir: "Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında insanlar gerek evlerinden gerekse Medine'ye dört mil mesafedeki veya daha uzak bölgelerdeki yerleşim birimlerinden (avali) nöbet usulüyle Cum'a namazına gelirlerdi. Bunlar namaza üstleri başları toz içinde gelirlerdi. Terledikleri için toz toprak vücutlarına iyice yapışırdı ve bedenlerinden ter kokusu yayılırdı. Bir defasında bunlardan birisi Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına geldi. Ben de orada bulunuyordum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  şahsa şöyle buyurdu: "Bari bu gün için iyice temizlenseniz, ne kadar iyi olur!"

 

 

AÇIKLAMA:     "Ey iman edenler, Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun [Cuma, 9] âyeti gereğince cumhur ezanı duyan veya ezanı duyabilecek güçte olan kimselerin Cuma namazına gelmelerinin farz olduğunu söylemişlerdir. Bu bakımdan kişinin yerleşim biriminin içinde olması ile dışında bulunması arasında da bir fark yoktur. Bunun ölçüsü de İmam Şafiî'nin dediği gibi: "Ezan okuyan kişinin gür sesli olması, çevrede ezanı duymayı engelleyecek gürültünün bulunmaması ve kişinin işitme problemi olmamasıdır."

 

Atâ'nın görüşünü açıklarken kullandığı "ezanı duysan da duymasan da" sözü yerleşim biriminin içinde bulunanlarla ilgilidir. Ahmed İbn Hanbel bunu açık bir şekilde dile getirmiştir. Hatta İmam Nevevî bu konuda herhangi bir görüş ayrılı­ğının bulunmadığını kaydetmektedir.

 

Abdürrezzâk'ın İbn Cüreyc'ten naklettiği bu rivayetin farklı bir varyantında şu ek bilgi vardır; İbn Cüreyc şöyle demiştir: Atâ'ya karye-i câmîa nedir diye sorduğumda bana şu cevabı verdi: "Cidde gibi cemaati, yöneticisi (emîr), hâkimi (yargıç) ve birbirine bitişik toplu evleri olan yerleşim birimleridir."

 

ez-Zâviye, Haccâc İle Ibnü'l-Eş'as arasında meydana gelen büyük mücade­lenin yaşandığı yerdir.

 

Nebi s.a.v.'in "bu gün için iyice temizlenseniz (ne kadar iyi olur!)" diye buyurması bir temennidir.

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1. Öğretmen öğrencisine çok merhametli ve şefkatli bir tarzda yaklaşmalıdır.

2. Hayırlı insanlarla birlikte aynı meclisi paylaşmadan önce güzelce temiz­lenmek müstehaptır.

3. Müslümanlara sıkıntı verecek her türlü tavır ve davranıştan kaçınmak ge­rekir.

4. Ashâb-ı kiram kendilerine zor gelse bile Resûl-i Ekrem'in emirlerine uyma konusunda çok titiz davranırdı.